Hayatta her şey var. Kendi elimizle bir insanı hayatımıza alıp, sonrasında da kendi elimizle çıkartmak da var. Sadece iki insanı ilgilendiren bu durum en çok gidenin mi; yoksa kalanın mı sorunu oluyor sizce? Bu yazımızda sizlere biraz bu konudan bahsetmek istedim… Giden mi kalan mı kırgın, giden mi kalan mı üzgün, giden mi daha dertli kalan mı? Hadi her ikisinin çerçevesinden de bakalım olaya…
Kalanı ardında bırakıp da gitmek… Gidenin rahat olduğunu düşündürür herkese. Peki gerçekten öyle midir? Giden gitmiş, istediğini elde etmiştir. Mutlu olmalıdır mantıksal olarak… Ama, en büyük vicdan azabı gidenindir belki de… Ömer Köroğlu’nun bir hikayesi var, belki de biliyorsunuzdur.
“Adamın bir sevgilisi var; ama bu sevgili hiç de duygusal bir bayan değil. Adamın yazdığı şiirlere tepki vermeyip, hasta olduğunda adama bakmıyor, ve bunun gerekçesi olarak da hemşire olmadığını söylüyor… Bunun üzerine adam, ilişkisini artık devam ettiremeyeceğini söylemek adına kızla buluşuyor. Ve kıza, artık ayrılmaları gerektiğini söylüyor. Son kez sarılıp ayrılıyorlar. Akşam olduğunda adam kendini çok yorgun hissederek uyuyor, sabah uyandığında ise, telefonda ayrıldığı sevgilisinden gelen bir şiirin mesajını buluyor… Elbette çok heyecanlanıyor; ve hemen telefonuna sarılıp kızı arıyor. Ama telefon, kızın annesi tarafından açılıyor. Adam kızı telefona istediğinde ise, annesi, kızının intihar ettiğini anlatıyor ağlayarak… Dünyası başına yıkılan adam psikolojikman çöküyor. Hastaneye yatırılıyor. Olayın üzerinden ayların geçmesinden sonra ise iki doktor kendi aralarında, adamın durumu hakkında konuşuyor… Adamın telefonunda, ölen sevgiliye yazılan yüzlerce mesajın varlığından bahsediyorlar…”
Kısacası, gidenin hali… Tamamen vicdan azabı… Ve biliyor musunuz? İnsanların eski sevgililerini aramalarının nedenleri arasında da vicdan azabı ön plana çıkıyor. Yapılan araştırmalara göre, onu hem sevgilisi, hem dostu, hem arkadaşı yerine koyan insanlar, sonrasında ayrıldıklarında, onun iyi olup olmadığını merak ettikleri için arıyorlar eski sevgililerini…
Bu mudur gidenin mutluluğu? Dünyada her şeye söz geçer de, bir vicdana geçmezmiş, biliyor muydunuz bunu…?
Peki ya kalan? Kalan çok mu mutlu? Değil elbette. Biraz önce özetini yazdığımız Ömer Köroğlu’nun hikayesinde de olduğu gibi, gidensiz olamayacağını düşünen kalanlar var… Ama, genel olarak kalanın psikolojisinin daha rahat olduğunu söyleyebiliriz. En azından, arkasında bıraktığı insan bulunmayan kalanlar, vicdan azabı duygusunu yaşamazlar. Sadece akıllarında, nedenin ne olduğuna dair merakları vardır kalanların. Belki bu anlamda suçluluk duyar, kendilerini sorgularlar. Ama, kendinden emin olan kalan için bu süreç de geçicidir… Tamir edilemeyecek bir kalp sızısı yoktur netice itibari ile…
Özetle: Gitmek istediğiniz anda, bir kere daha düşünün…
ben sizin yaziniza katilmiyorum.cunki sizde yazdiginiz gibi giden belki vicdan azabi cekiyor(eger varsa).kabul arayip soruyor(merak ediyor).ama hic bir kalan onu birakip giden birine mutsuz olsa da mutsuzlugunu yansitmiyor.tam aksine cok mutluymush gibi maskeleniyor.ve giden bunun yalan oldugunu bile bile,kendini buna inandiriyor.ve sonuc-vicdan azabi da bitiyor.bide bu tarafindan baksaniz.her kalan intahar edecek kadar guclu deyildir.
Tabi ki her kalan intihar edecek değil, neden etsin ki zaten, giden buna ne kadar değer bir de onu düşünmek lazım. Ayrıca, sanırım siz de giden olmuşsunuz biri için, ve kendinizi, bu durumunuzdan ötürü de haklı çıkartmaya çalışıyorsunuz. Ama, sanırım insan psikolojisinden anladığınızı göstermeye çalışıyor, o kişinin mutluymuş gibi yaptığını; ama aslında mutlu olmadığını söylüyorsunuz, ama kendinizi de buna inandırdığınızı… Psikolog değilim; ama inanın bu alanda ihtisas yapmış gibiyim. Neden bir insan kendini kandırır? Hem de yalan olduğunu bile bile? Biliyormuş ya…
yaniliyorsunuz.giden degil,kalan oldum.piskolojiden anlamiyorum.sadece yasadigini yazdim.
yasadiklarimi yazdim.
Ama anlatmak istediklerinizi o kadar yanlış anlatmışsınız ki, biz o şekilde anladık, sadece ben değil, okuyan herkes… Peki o zaman neden gideni savundunuz? Haksız olduğunuz için mi kalan oldunuz? En önemlisi de neden gitti? Nedenini biliyorsanız sorun yok… Bir insan neden gittiğini söyleyebilecek kadar YÜREKLİ olmalı en azından çünkü…
siz boşluk doldurmayı düşüne durun. sizin sevdiğinizin sizi sevdiğini size ihtiyacı olduugnu yani anlamanız için sizin terk etttğinizde o kişinin ölmesi mi gerekiyor? terk eden terk edilen sebep ne ola ne olsada giden haksız olsa hmm