
2 Ekim 2015 Cuma günü vizyona giren filmler arasında yer alan Marslı’yı bugün, yani üçüncü gününde izleyenler arasında ben de vardım. Ve Marslı film yorumları arasına bir de benim yorumum eklensin istediğim için bu yazıyı sizlerle paylaşnaya karar verdim… Marslı filmi nasıl, ya da Marslı filmi güzel mi şeklindeki sorularınızın yanıtını, yazımın ilerleyen bölümlerinde bulabileceksiniz…
Öncelikle, yoğunluk nedeni ile sinema gündemini yakından takip edemediğimi belirtmeliyim. Ancak, severek yaptığım aktivitelerden bir tanesi film izlemek… Ama izlediğim film kaliteli olmalı elbette… Bu nedenle, son zamanlarda izlediğim filmleri tavsiye üzerine seçtiğimi belirterek Marslı filmi yorumlarımı sizlerle paylaşmak istiyorum…
Filmin süresine baktığımda, 144 dakika, sıkıcı olabilir mi şeklinde bir sorunun uyanmasına neden oldu aklımda. Sonuçta, koskoca bir 2.5 saati hareketsiz geçirmek var işin ucunda… Ama izlemeye değer diye düşündüm, hele bir de Mars’ta hayat olup olmadığını düşündürmeye başlayan, Mars’ta suyun bulunduğunun açıklandığı bugünlerde yayınlanan bu film oldukça ilgi çekici geldi bana.
Netice itibari ile kendimi koltukta, 3D gözlüklerimle Marslı’yı izlerken buldum. 80 dakika kadar molasız izlediğim Marslı’da, Mark’ın yaşam çabasını çok başarılı buldum, ve aklıma gelen en önemli şey: “Bu adamın yerinde bizlerden biri olsa kesin kafayı yerdi…” oldu. Mola verildiğinde, salonda “çıt” çıkmıyor, herkes filmin kaldığı yerden devam etmesini bekliyordu. Nitekim ikinci bölüm başladığında, o zaman da düşündüğüm: “Mark bu kadar şeyden sonra kesinlikle ölmemeli…” oldu.
Zaten filmin ikinci yarısında, gerildikçe geriliyor, kendinizi filme kaptırdıkça kaptırıyorsunuz; en azından ben öyle oldum… Filmin sonlarına doğru ise, tüylerimin diken diken olduğunu hissettim, ve gözyaşlarım gözüme doğru hücum etmeye başladı… Dedim ki kendi kendime: “Sen deli misin, bilimkurgu, gerilim, macera kategorilerinde yer alan bir film izliyorsun, dram değil, romantik hiç değil… Topla kendini…” Ve gelen gözyaşlarımı kibarca geri gönderip, Marslı’yı izlemeye devam ettim.
Sonrasında ise kendimi gülerken buldum; ve film hiç istemesem de bitti… Ve o anda fark ettim ki, bir bilimkurgu, gerilim, macera filmi izlerken de tüm salon, (sadece ben değil) ağlamaklı olabilirmiş… Sıkılmak mı? Kesinlikle hayır.
Peki hala Marslı filmi nasıl, ya da Marslı filmi güzel mi şeklinde sorular var mı aklınızda? O halde size tek bir kelime yazabilirim: MÜKEMMEL bir film… Öyle ki, sahneler, muhteşem görüntüler hala gözümün önünde… Eğer siz de film izlemeyi sevenlerdenseniz, kendinize bir iyilik yapıp, Marslı’yı izlemek için bir fırsat yaratın… Pişman olmayacağınızdan eminim…
Bir yanıt bırakın