Neden Böyleyiz?

ifadesizizHiç düşündünüz mü, nasıl bir toplumda yaşıyoruz, ve içerisinde bulunduğumuz ruh hali aslında neyin ifadesi? Neden bu soruyu sorduğumu merak ettiyseniz hemen açıklayayım, bir kaç gündür aklımda olan, ve bu yazıyı yazmayı bana isteten de zaten bu: İçimizden geçenleri karşımızdaki insanlara ifade edememek… Neden bir insan hakkında ne düşündüğümüzü onun yüzüne söyleyemeyiz?

Bize çok yakın bir arkadaşımız, hatta ailemizden birine kırıldığımız; ya da ona kızdığımızda, “Beni kırdın…” diyemeyiz. Neden? Zaten biz kırıldık ya, “Neyse” der, içimize atarız; aman bir de o kırılmasın, üzmeyelim… Neden? Ama o bizi kırdı, kızdık ona biz. Neden söylemiyoruz? O yaptığı hatanın farkına, bizden dolayı varamayıp, hatasını sürekli tekrarlayacak; ve biz sürekli, tam da aynı noktadan kırılacağız. Neden buna izin veriyoruz?

Hadi onu geçtik diyelim. Bir insan var, hoşlanıyor; ya da seviyoruz onu; hatta daha da kötüsü, sırılsıklam aşığız; ama söyleyemeyiz… Ya karşılığı yoksa? Ya küserse? Ya başkaları öğrenirse? İyi de, ya o da aynı şeyi düşünüyorsa? Ya o da size duygularından söz etmeye çekiniyorsa? Onu istediğiniz; ama onsuz geçen zaman, size ne kazandıracak? Bir şey kazandıracağına garanti veremeyiz de, ama onu kaybetmenize, kaptırmanıza neden olabilir…

Bununla ilgili bir de şarkı var belki bilirsiniz: Kenan Doğulu’nun Yüzsüz Yürek şarkısı… Şarkının sözleri şu şekilde:
“Bazen şeytan diyor ki git yanaş şuna
Anlat içinden geçenleri
Tut yüreğinden sıkıca, ak hayatına
Ama nerde bende o yüzsüz yürek?
Bizde varsa yoksa gururdan yelek”
İşte bu şarkıdan da anlayacağımız gibi, içimizden geçenleri söylemek yüzsüzlük gibi… Bu ne gurur, ne ruhtur? Nasıl bir toplumda yetiştirildik, ne şekilde yetişen insanlarla arkadaş olduk, neden bu hale geldik biz? İyiyi de kötüyü de söyleyemeyen hasta bir toplum değil de neyiz?

Sadece bu kadar olsa da neyse… Bir de şu var: İlgiye o kadar açız ki, yapabileceğimiz basit şeyleri, ilgi beklediğimiz insanlardan isteyebiliyoruz… İstiyoruz ki, bizim için bir şey yapsın. Bizde ondan bir şey olsun… Ama o da buna imkan tanıyor, biz istemeden yapabilse, ne kaybeder? Biz ona, “Benim için bir şey yap” diyebilsek ne eksilir içimizden? İçinden geleni yapsa, ve verdiği değeri hissettirse o ne kaybeder?

Yok yok, bir yerlerde sorun var, bir şeylerde eksik var… Önemli olan o sorunu, eksiği bulabilmekte; ama bulabilir miyiz? Daha içimizden geçenleri ifade edemezken çok zor. Sizce de öyle değil mi?

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*